Merdiven, ‘yerli’dir; yaşamımıza Anadolu coğrafyasında M.Ö. 10 bin yılında girmiştir. Şanlıurfa yakınlarındaki Göbekli Tepe mevkiinde kullanılmaya başlanan merdivenlere hemen her kültürde rastlamak mümkün.
Merdiven Ay’ın fethinde bile kullanıldı. Yaşamımızın her alanında çeşitli merdiven türlerine rastlamak mümkündür. Bunları; ahşap taşıyıcılı merdivenler, dubleks merdivenler, beton üzeri ahşap merdivenler, demir üzeri ahşap kaplamalı merdivenler, omurgalı merdivenler, helezonik merdivenler, döner merdivenler, duvardan destekli merdivenler, konsol merdivenler, doğal papel kaplamalı merdivenler, parke merdivenler, çatı merdivenleri, klasik merdivenler ve modern merdivenler olarak sıralayabiliriz. Merdivenler insanlığın icat ettiği en temel mimari buluşların başında geliyor. Merdivenin icadı insanın kentleşme, medeniyet ve ortak yaşam deneyiminin gereklilikleri sonucunda zorunlu bir icattı. Toplumun barınma ve ikamet sorunu mahalle köy ve kasaba inşasının sonucunda ihtiyaç odaklı mimari bir gereksinimdi; sonrasında yaşamın estetiği ile buluştu.
Hangi kültür ve coğrafya olursa olsun, merdivenlere hemen her uygarlığın geride bıraktığı eserlerde rastlamak mümkün. Eserleri incelediğimizde kaçınılmaz olarak görürüz ki el sanatlarının en ciddi göstergesi ahşap işçiliğidir; döner küpeşte ve keser işçiliği sanatın önemli bir göstergesidir… Ahşap merdivenlerin ise kurt ağzı geçmeleri ve preslenmeleri, rıht ve ahşap basamak geçme sistemlerinde önemli bir parametredir. Merdiven ayrı bir mühendislik alanı, ahşap merdiven de ayrı bir ustalık alanıdır.
Tarihi bakımdan en eski merdiven örneği ise Şanlıurfa yakınlarındaki Göbekli Tepe mevkiinde bulunuyor. M.Ö. 10 bin yıllarında inşa edildiği tahmin edilen ilk merdivenin göğe yükselmek, kutsanmak amacıyla yapıldığı tahmin ediliyor. Hangi medeniyete ait olduğu bilinmemekle birlikte ilk merdivenin M.Ö. 6 binli yıllarda bölgede yaşamış olan Zikkurat’lardan kaldığı belirtiliyor.
Ardından gelişen Yunan medeniyetleriyle birlikte inşa edilen amfi tiyatrolarda merdivenler, çıkmak ve inmek üzere tasarlanan kullanım niteliğine, üzerine oturma özelliğini de kattı. Bunun en canlı örnekleri de yine Türkiye’de Efes ve Aspendos antik kentlerinde görülmekte.
Dünyanın en yüksek merdiveni Çin’de bulunmaktadır. Bin 540 metre yüksekliğindeki Tai Shan Dağı’nda bulunan bu merdivenin 6 bin basamağı vardır.
Merdiven hayatımıza öylesine yerleşti ki, insanlık en büyük zaferlerinden biri olan Ay’ın fethinde bile merdivenin yardımıyla bu gezegenine ilk adımını atmış oldu.
Anadolu’da doğan bu mimari ‘teknik’ 10 bin yılın ardından günümüzde de insanların tüm yaşam alanlarında yaygın olarak kullanılıyor.
Günümüzde merdivenler bir yapının genel karakteristik özelliklerini yansıtmalarının yanı sıra mekânları birbirine bağlama özelliğiyle de önemli bir görev üstleniyor. Yaşam alanlarının dikey olarak çok katlı alanlara dönüşmesi ve insanlar açısından merdivenin vazgeçilmez hale gelmesi, merdiven estetiğinin mimaride önemli bir parametre haline gelmesine neden oldu. Uzun zamandır yaşam alanlarında merdiven önemli bir mimari objeye dönüştü ve çeşitli merdiven türleri oluşturulup tasarlandı.
Yapı içerisinde taşıdıkları bu fonksiyonlarının yanı sıra merdivenler çağın değişimiyle beraber hem yapının ihtişamı ve görkemi hem de sahibinin statüsü hakkında da bilgi verir duruma geldi. Bu nedenle özellikle Avrupa’da Ortaçağ ve sonrası dönemlerde inşa edilen krallık sarayları ve devlet binaları çok görkemli, el işçiliği yoğun olan figürlere sahip ahşap merdivenler ve oymalı küpeşteli merdivenlerle süslendi.
Özellikle tiyatro, opera salonları ve belediye binaları bu tür yapıların başında geliyor. Teknoloji ve malzeme kullanımında sınırların zorlandığı modern çağ bina tasarımlarında ise birçok yapı özelliği şekil değiştirdi ancak merdivenlerin önemi hiç değişmedi.
Merdiven mimari tasarımın tüm alanlarında; konutta işyerinde ve kamusal alanlarda varlığını koruyup geliştirdi. Gelinen aşamada ister gökdelen, ister villa veya apartman olsun, merdiven, yapı tasarımının merkezinde bulunmaya devam ediyor.
Merdivenler geçen zaman içerisinde şekil değiştirmedi de değil. Özellikle artan insan nüfusu ve büyük şehirler merdivenlerin tasarımlarının değişimini hızlandırdı. Yaşayan kültürün ve insanlık tarihinin parçası haline geldi ve kültürel değişiklikler den nasibini aldı.